Dervişoğlu’ndan Diyanet’e Uyarı

Alevi-Bektaşi ocaklarına yaklaşımını gözden geçirmesi gerekir, Aleviliğin, kültürel etkinlik gibi ele alınması kabul edilemez

Dervişoğlu’nun Çağrısı Gündemdeki Yerini Koruyor: Alevi Toplumunun Statü Talebi ve Cemevi Sorunu Devam Ediyor

Ankara – İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun, Diyanet İşleri Başkanlığı’na yönelik Alevi-Bektaşi toplumuna yaklaşımını gözden geçirmesi çağrısı ve iktidarın Cemevleri konusundaki adımlarını eleştirmesi, Türkiye’nin uzun süredir devam eden bu hassas tartışmasını yeniden gündeme getirdi. Dervişoğlu’nun açıklamalarının ardından geçen sürede, Alevi toplumunun temel talepleri ve Cemevleri’nin hukuki statüsü konusundaki belirsizlik varlığını koruyor.

Geçtiğimiz dönemde Türkmen Alevi Ocakları Birliği’nin düzenlediği “Horasan’dan Balkanlar’a Avrasya Alevi-Bektaşi İnanç Önderleri Buluşması’nda konuşan Dervişoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı sert bir dille uyararak, “Cumhuriyet’e her daim sadakatla bağlı kalmış Alevi-Bektaşi ocaklarına yaklaşımını ivedilikle gözden geçirmesi gerekir” demişti. Aleviliğin sadece kültürel bir etkinlik olarak görülmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, “Türkiye’de Cemevi meselesi artık bir sonuca ermelidir. İktidar kurumsal düzenlemeler yaparken, kaş yapayım derken göz çıkarmaktan geri durmalıdır” ifadelerini kullanmıştı.

Güncel Durum ve Son Gelişmeler

Müsavat Dervişoğlu’nun bu çıkışının ardından, Alevi toplumunun statü ve hak talepleriyle ilgili somut bir yasal ilerleme kaydedilmedi. Hükümetin 2022 yılında çıkardığı ve Cemevlerinin aydınlatma ve su gibi giderlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden karşılanmasını sağlayan yasal düzenleme, halen en güncel adım olma özelliğini taşıyor. Ancak bu düzenleme, Alevi örgütlerinin temel talebi olan Cemevleri’nin “ibadethane” olarak yasal statüye kavuşturulması beklentisini karşılamamıştı.

Alevi dernekleri ve federasyonları, söz konusu düzenlemenin Cemevlerini bir “kültür merkezi” olarak tanımladığını, bu durumun inanç özgürlüğü ve eşit yurttaşlık ilkesiyle bağdaşmadığını savunmaya devam ediyor. Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) geçmişte Cemevlerinin ibadethane olduğuna dair verdiği kararlar, Alevi toplumunun hukuki mücadelesinde en önemli dayanak noktası olmayı sürdürüyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı ise Dervişoğlu’nun eleştirilerine yönelik doğrudan bir yanıt vermezken, kurumun Alevilik ve Cemevleri konusundaki geleneksel pozisyonunda bir değişiklik gözlenmiyor.

İYİ Parti lideri Dervişoğlu’nun sözleri, siyasi gündemde yankı bulmuş olsa da, Alevi-Bektaşi toplumunun yıllardır süregelen taleplerinin karşılanması yönünde yeni bir siyasi veya yasal adım atılmadı. Cemevlerinin hukuki statüsü, Diyanet’in konuya yaklaşımı ve Alevi yurttaşların eşitlik talebi, Türkiye’nin çözüm bekleyen önemli toplumsal ve siyasi meselelerinden biri olarak varlığını korumaktadır.