Aşure

Aleviler İçin Aşurenin Önemi

Alevilik, İslam’ın tasavvufi bir yorumu olarak öne çıkar ve inanç sistemi içinde sevgi, hoşgörü, paylaşım, eşitlik ve dayanışma gibi değerler başat bir yer tutar. Alevilikte pek çok ritüel ve gelenek, bu değerlerin bir yansımasıdır ve aşure, bu bağlamda çok önemli bir yere sahiptir. Aşure, sadece bir yemek değil; toplumsal birlikteliği, dayanışmayı ve tarihsel hafızayı sembolize eden bir ritüeldir. Aleviler için Aşure, tarihsel, dini ve kültürel birçok anlam taşır. Bu yazıda Aşurenin Alevilikteki önemi, tarihsel kökenleri, ritüel boyutu ve toplumsal işlevi üzerine detaylı bir inceleme yapılacaktır.

Aşure Lokması

Aşurenin Tarihsel ve Dini Kökenleri

Aşurenin tarihi, İslam öncesi dönemlere kadar uzanmaktadır. Birçok kültürde ve dinde aşure benzeri ritüeller bulunur. Aşure kelimesi, Arapça ‘da “onuncu gün” anlamına gelen “aşara” kelimesinden türemiştir. Hicri takvime göre Muharrem ayının onuncu günü, İslam tarihindeki önemli olaylardan biri olan Kerbela Katliamı ‘nın yıldönümüdür. Bu olay, Alevi inancında merkezi bir yere sahiptir.

Kerbela, 680 yılında Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin Yezid’in ordusu tarafından katledilmesiyle sonuçlanan bir trajedi olarak, Aleviler için bir yas ve matem dönemini temsil eder. Hz. Hüseyin, adaletin, mazlumların ve hakkın sembolü olarak kabul edilir. Kerbela’da yaşanan bu olay, Alevilik inancının temel yapı taşlarından biridir ve bu nedenle Muharrem ayı boyunca matem oruçları tutulur, ibadetler yapılır ve aşure pişirilir.

Aşurenin tarihsel anlamı sadece Kerbela ile sınırlı değildir. Bazı rivayetlere göre Nuh Tufanı sona erdiğinde, gemide kalan son malzemelerle bir yemek yapılmıştır ve bu yemek aşurenin kökeni olarak kabul edilir. Bu anlatı, aşurenin dayanışmayı ve yoklukta paylaşmayı simgelediğini göstermektedir.

Alevilikte Aşurenin Ritüel Boyutu

Alevilikte aşure, Kerbela mateminin sona ermesinin ardından yapılan bir ritüeldir. Muharrem ayının ilk on iki günü boyunca Aleviler, matem orucu tutar ve Hz. Hüseyin ile Kerbela şehitlerini anar. Bu süreçte, su içmekten kaçınılması, Kerbela’da Hz. Hüseyin ve yoldaşlarının maruz kaldığı susuzluğu hatırlatır. Matem orucunun ardından aşure pişirilir ve dağıtılır.

Aşurenin hazırlanması ve dağıtılması, toplumsal dayanışma ve birliktelik ruhunu güçlendiren bir eylemdir. Alevilikte aşure hazırlama süreci, kolektif bir ibadet gibi algılanır. Toplumdaki herkes, bu sürece katkıda bulunur: kimisi malzeme temin eder, kimisi pişirir, kimisi ise dağıtır. Bu ritüel, Alevi toplumu içinde eşitlik, paylaşım ve dayanışmayı güçlendiren bir bağ işlevi görür. Aşurenin paylaşılması, yalnızca bir yemek ikramı değildir; aynı zamanda dostlukların pekiştirilmesi, barış ve sevgi mesajlarının yayılmasıdır.

Aşurenin Sembolik Anlamları

Alevilikte aşure, çok katmanlı sembolik anlamlar taşır. İçindeki malzemelerin çeşitliliği, farklılıkların bir araya gelerek bir bütün oluşturmasını simgeler. Bu, Aleviliğin temel değerlerinden biri olan birlik içinde çokluk anlayışı ile uyumludur. Farklı tahılların, meyvelerin ve baklagillerin bir araya gelerek aşureyi oluşturması, toplumsal çeşitliliği, hoşgörüyü ve birliği temsil eder.

Kerbela olayını anma açısından ise aşure, yasın sonlandığını ve yeni bir başlangıcın yapıldığını ifade eder. Matem süreci boyunca tutulan oruçlar ve yapılan ibadetler, toplumsal vicdanın diri tutulmasını sağlar. Ancak aşure, bu yas sürecinin ardından hayata dönmeyi ve umutla geleceğe bakmayı sembolize eder. Bu bağlamda aşure, aynı zamanda barış ve umut mesajı taşır.

Toplumsal ve Kültürel İşlevi

Alevilikte Aşurenin sadece dini bir ritüel olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir işlev gördüğünü söylemek mümkündür. Aşure pişirilip dağıtıldığında, komşular, akrabalar ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşılır. Bu paylaşım, toplumsal bağları güçlendirir ve dayanışma kültürünü pekiştirir. Aşure dağıtımı, aynı zamanda toplumsal eşitlik ve adalet fikrini yüceltir. Çünkü aşure, kimin zengin kimin fakir olduğuna bakılmaksızın herkesle paylaşılır.

Modern dünyada bireyselleşmenin ve toplumsal kopukluğun arttığı bir dönemde, aşure gibi ritüeller, toplumsal bağların yeniden inşasında önemli bir rol oynar. Alevi toplumu, aşure ritüeli aracılığıyla hem kendi içindeki dayanışmayı güçlendirir hem de farklı toplumsal kesimlerle barışçıl ilişkiler kurar.

Aşurenin Manevi Boyutu

Alevilikte aşure, aynı zamanda bir manevi arınma ritüelidir. Matem orucu ve aşure ritüeli, bireylerin kendilerini sorgulamalarına, kötülüklerden arınmalarına ve iç huzuru yakalamalarına vesile olur. Bu süreçte insanlar, yalnızca geçmişteki olayları değil, aynı zamanda kendi yaşamlarını da gözden geçirirler. Aşurenin paylaşılması, yalnızca fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda manevi bir bağ kurma çabasıdır.

Aşure ritüeli, Aleviler için geçmişle bağ kurmanın, tarihsel hafızayı canlı tutmanın ve aynı zamanda geleceğe yönelik bir umut taşımanın bir yoludur. Bu nedenle aşure, Alevi inancında sadece bir yemek değil; tarih, inanç ve toplumsal dayanışmanın birleşim noktasıdır.

Sonuç

Alevilikte aşure, derin anlamlar ve sembollerle yüklü, çok yönlü bir ritüeldir. Tarihsel kökenleri, Kerbela olayına duyulan matemle birleşirken, kültürel boyutu toplumsal dayanışmayı ve birlikteliği pekiştirir. Aşurenin içerdiği malzeme çeşitliliği, farklılıklar içinde birliği temsil ederken, paylaşımı toplumsal eşitliğin ve adaletin bir göstergesi haline getirir. Bu yönüyle aşure, Alevi inancında hem geçmişin acılarını anma hem de geleceğe umutla bakma mesajı taşır.

Aleviler için aşure, yalnızca bir yemek değil; inancın, tarihin, dayanışmanın ve insanlık değerlerinin simgesidir. Bu ritüel, toplumsal bağların güçlenmesine, sevgi ve barış mesajlarının yayılmasına vesile olur. Günümüz dünyasında, bireyselleşme ve toplumsal kopukluğun arttığı bir dönemde aşure gibi gelenekler, insanları bir araya getiren, geçmişle gelecek arasında köprü kuran ve toplumsal dayanışmayı güçlendiren önemli değerlerdir. Bu nedenle Aşure, Aleviler için vazgeçilmez bir manevi ve kültürel miras olarak yaşatılmaya devam etmektedir.


Aşure için hangi malzemeler kullanılır

Aşure, farklı kültürlerde farklı şekillerde hazırlanabilse de, özellikle Türk mutfağında ve Alevilikte kullanılan malzemeler oldukça zengin ve çeşitlidir. Aşure, çeşitli tahıllar, baklagiller, kuruyemişler, kuru meyveler ve tatlandırıcılarla yapılan, besleyici ve sembolik anlamlar taşıyan bir tatlıdır. İşte aşurenin temel malzemeleri ve bu malzemelerin taşıdığı sembolik anlamlar:

1. Tahıllar

  • Buğday: Aşurenin ana malzemesi olan buğday, bereketin ve bolluğun sembolüdür. Ayrıca yaşamın devamlılığını temsil eder.
  • Pirinç: Aşureye kıvam ve dolgunluk verir. Pirinç, saflığı ve birlikteliği sembolize eder.
  • Yulaf veya arpa (isteğe bağlı): Alternatif olarak eklenebilir, bolluk ve doğallığın ifadesidir.

2. Baklagiller

  • Nohut: Protein kaynağı olarak kullanılır. Paylaşımı ve dayanışmayı sembolize eder.
  • Kuru fasulye: Aşureye dokusuyla zenginlik katar. Nohut gibi dayanışmanın ve kolektif çalışmanın simgesidir.

3. Kuru Meyveler

  • Kuru üzüm: Tatlılığı ve hayatın hoş anlarını temsil eder. Aşureye hafif tatlı bir lezzet katar.
  • Kuru incir: Bereketin ve uzun ömrün sembolüdür.
  • Kuru kayısı: Aşureye renk ve tat katan malzemelerdendir; neşeyi ve mutluluğu temsil eder.
  • Kuş üzümü: Zenginlik ve tat dengesi sağlar, aynı zamanda çeşitliliği ifade eder.

4. Taze Meyveler (isteğe bağlı)

  • Elma: Dengeyi ve doğallığı simgeler.
  • Nar: Genellikle aşurenin üstüne süsleme olarak eklenir ve birliği, bereketi ve sevgiyi sembolize eder.

5. Kuruyemişler

  • Ceviz: Bilgeliği ve gücü temsil eder. Ayrıca aşureye dokusal bir zenginlik katar.
  • Fındık: Enerji ve dayanıklılığın sembolüdür.
  • Badem: Saflığı ve neşeyi temsil eder. Kabuksuz olarak genellikle aşurenin süslenmesinde kullanılır.
  • Dolmalık fıstık: Aşureye renk ve lezzet katmak için kullanılır.

6. Tatlandırıcılar

  • Toz şeker: Aşurenin tatlanmasını sağlar. Hayatın tatlı yanlarını simgeler.
  • Bal veya pekmez (isteğe bağlı): Doğal tatlandırıcı olarak kullanılır ve aşurenin doğallığını artırır.

7. Baharatlar ve Aroma Vericiler

  • Tarçın: Hayata tat ve huzur katmayı temsil eder. Genellikle aşurenin üstüne serpilir.
  • Kararanfil: Hafif baharatlı aromasıyla aşureye derinlik katar; dostluğun ve sıcaklığın sembolüdür.
  • Vanilin (isteğe bağlı): Tatlılık ve ferahlık katar.

8. Süsleme Malzemeleri

  • Nar taneleri: Bereketin ve birliğin güçlü bir sembolüdür. Genellikle aşurenin en üstüne serpilir.
  • Hindistan cevizi (isteğe bağlı): Temizliği ve zarafeti ifade eder.
  • Susam veya çörekotu (isteğe bağlı): Aşureye özgün bir tat ve sembolik anlam katar.
  • Fıstık veya badem: Görsel zenginlik için kullanılır.

9. Su

  • Su, aşurenin pişirilmesinde kullanılan temel bileşendir ve hayatın kaynağı olarak sembolik bir anlam taşır.

Malzemelerin Sembolizmi

Aşurenin malzemelerinin çeşitliliği, Alevi inancında ve genel olarak İslam kültüründe farklılıkların bir arada uyum içinde yaşayabileceği fikrini temsil eder. Her bir malzemenin kendine özgü bir lezzeti ve dokusu vardır, ancak birlikte pişirildiklerinde uyumlu bir bütün oluştururlar. Bu, toplumsal dayanışmayı, farklılıkların uyumunu ve sevgiyle birleşmeyi sembolize eder.

Aşure de kullanılan her malzeme, bolluk, bereket, birliktelik ve doğallık gibi değerleri temsil eder. Farklı bölgelerde ve ailelerde malzemeler değişiklik gösterebilse de, aşurenin özü paylaşım ve birliktir. Alevilikte bu gelenek, hem geçmişe duyulan bir saygı hem de toplumsal değerlerin bir ifadesidir.